Ben “Tarım ve hayvancılıkta izlenen yol ve siyaset, uygulanan metot ve yanlış bilgi ülkeyi çıkmaza götürür, tarımı bitirir, dışarıya bağımlı hale getirir.” dedim.
Bunun üzerin kimileriniz bana “terörist” dedi, kimileriniz “el insaf bu kadar da olmaz” dedi, kimileriniz “Ak Parti’ye düşmanlık etmeyin” dedi.
Bunu söyleyenler de kendi kendine “Koyu Ak Partili” diyen tırrolar! Cahilliklerine veriyorum, çünkü bu ülkede; bilmeden, düşünmeden, tanımadan, anlamadan cahillik eden, durduk yere düşman üreten çok!
Oysa ben kimseye düşmanlık etmediğim gibi hiçbir partiye de düşmanlık etmem. Doğruyu kim söylerse alkışlar, yanlışı kim yaparsa eleştiririm.
Dün Cumhurbaşkanı Erdoğan “Tarımdaki gidişat beni kaygılandırıyor, ithalattan rahatsızlık duyuyorum” dedi, herkes alkış çaldı.
Aynı şeyi ben söyleyince terörist, Cumhurbaşkanımız söyleyince alkış çalıyorsanız sizin zekanıza şaşarım!
Cumhurbaşkanı yanlış bir şey demedi, çok doğru şeyler söyledi, yalansız abartısız daha fazla alkışlanması gerekirdi. Bunu söylerken gerçekten de samimiyim.
Çünkü insanın kendi veya kendi partisinin yanlışlarını görmesi, bundan rahatsızlık duyması ve bunu dile getirmesi büyük bir erdemdir. Bunu düzeltmek için de çalışması on kat daha büyük bir erdemdir.
Demek ki hükümetin yanlış politikalarını eleştirmek, doğruları yazmak, söylemek teröristlik değilmiş. Demek ki eleştirmek ile düşmanlık yapmak çok çok farklı şeylermiş.