Urfa’da özel okullar büyük bir yarışa girmiş, hepsi de “biz birinciyiz” diyor. Nasılsa kontrol eden yok!
“Şu kadar öğrencimiz şu şu okulları kazandı” diye atıp tutuyor. Nasılsa atıp tutmak ve palavra sıkmak bedava!
Aklı başında biri de çıkıp “valla biz de ikinci olduk” demiyor. Niye, çünkü herkes birinci olmak zorunda!
Okuldaki öğrenciler bu işin yalan dolan olduğunu, üçkağıtçılık koktuğunu zaten biliyor. Bu yüzden bu duruma en başta okul öğrencileri inanmıyor! “Babalarımız inansın, bize bir şey demesinler, yeterli” diyor.
Örneğin; bir okulun 200 öğrencisi var, bunun 10 tanesi fen lisesini kazanmış, ama reklamda bu sayı 150 civarı. Başka velileri tavlamak için en ideal yalan bu!
Dershaneleri ekliyorlar, özel ders verdiklerini ekliyorlar, yakın şehirde aynı isimdeki okuldan öğrenci takviye ediyorlar, vakti zamanında bir problemi birlikte çözdüklerini ekliyorlar, ilkokulda dersine girdiklerini ekliyorlar, komşularını, samimi arkadaşlarını ekliyorlar yine de bu sayıya ulaşamıyorlar. Ama atıp tutmak bedava diye, nasılsa herkes aynı şeyi yapıyor diye kimse kimseyi eleştirmiyor. Çünkü herkes birbirinin dötünü biliyor!
Yanyana gelince can ciğer, kurban hayran olanlar, birbirlerine arkalarını dönünce atıp tutmalar, yalan dolanlar, iftiralar, sinsilikler, düşmanlıklar, kin ve nefret kusmalar birbirini takip ediyor.
Özel okul öğretmenleri köle olmuş gibi, habire whatsapp’ta, instagram’da, Facebook’ta paylaşım yapma, olmayan bir şeyi olmuş gibi göstermeye çalışmakta. Erkeksen yapma, anında sözleşme iptal edilebiliyor.
Öğretmene kota uygula, şu kadar öğrenci kayıt etmezsen sözleşme iptal ona göre. Gariplerim de habire öğrenci bulma derdinde. Ev ziyaretlerine başlayan öğretmen sayısı her geçen gün artıyor.
İdareciler, öğrenci kaybetmemek adına öğretmenlerini veli karşısında fırçalamaktan geri durmuyorlar. Nasılsa her şey formalite! Veli gidince çay ısmarlar gönlünü alırım düşüncesi içinde!
Başka bir örnek; Urfa’da tıp tutturan 8 kişiyse okulların paylaştığı duruma göre bu sayı 300 olabiliyor. Şaşılacak bir durum ama kimse şaşırmıyor ve kimse çıkıp demiyor ki “yahu Urfa’da bu kadar tıp çıkmadı ki!”
Sadece tıp değil, mühendislik mimarlık, eczacılık, hukuk, öğretmenlik vs. deyince her yıl sadece Urfa’da 1000 öğrenci bu büyük okullara girmiş anlamına geliyor.
Başka bir Müslüman da çıkıp demiyor ki; “yahu madem herkes bu kadar başarılı, niye Urfa eğitimde 78. sırada?”
Açık konuşmak gerekirse ben okul sahiplerini, idarecileri, öğretmenleri biraz tanıdıktan sonra 78. sırada olmamızı çok normal karşılıyorum. Aslında 81.sırada olmamız gerekir diyorum.
Eğer özel okul sahipleri, idarecileri ve öğretmenleri kendilerine çeki düzen vermezlerse ne kadar özel okul açılırsa açılsın eğitim o kadar kalitesiz ve boş olur.
Başka bir deyişle; Urfa’nın 78.sırada olması Urfa’daki eğitimcileri utandırmalıdır ve onları bu gafletten uyandırmalıdır.
Eğitim; önce okul sahiplerinde, idarecilerinde ve öğretmenlerinde başlar. Sen kendini ve senle birlikte çalışanları eğitmeden dürüst ve samimi olmadan öğrencileri eğitemezsin.
Zaten o da bu kafayla imkansız gibi!