Göğüs Cerrahisi Uzmanı Dr. Ersin Arslan, 2012 yılında görevli olduğu Gaziantep Avukat Cengiz Gökçek Devlet Hastanesi’nde 17 yaşındaki M.G.’nin bıçaklı saldırısı sonucu hayatını kaybetmişti. Urfa Tabip Odası, Dr. Ersin Arslan’ın ölüm yıl dönümünde basın açıklaması yaptı. Şanlıurfa Tabip Odası (ŞTO) ve Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Şanlıurfa Şubesi tarafından hazırlanan basın açıklaması Şanlıurfa Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Dr.Derya Bulgur tarafından okundu. Açıklamada, şiddeti doğuran nedenlere dikkat çekilerek, Sağlıkta Dönüşüm Programı’yla birlikte hasta ve yakınlarının müşteri olarak görüldüğü ve sınırsızlık tanındığı, sağlık çalışanlarının ise gittikçe değersizleştirildiği vurgulandı ve şöyle denildi:“Gaziantep’te görevi başında katledilen meslektaşımız Dr. Ersin Arslan’ın ölümünün üzerinden, 12 yıl geçti. TTB tarafından “sağlıkta şiddete karşı mücadele günü” ilan edilen bugünde, başta Dr. Ersin Arslan olmak üzere, sağlıkta şiddet nedeniyle bugün aramızda olmayan, kaybettiğimiz tüm meslektaşlarımızı saygıyla anıyoruz.Son 20 senede, sağlık kurumlarında ve çalışma ortamlarımızda karşılaştığımız şiddet, korkunç boyutlara ulaşarak biz hekimlerin/sağlık emekçilerinin en yakıcı sorunu haline gelmiştir. 2023 yılında kamuoyuna yansıyan Beyaz Kod verilerinden, günde ortalama 50’den fazla sağlıkta şiddet başvurusu yapıldığını biliyoruz. Üstelik yaptığımız çalışmalarımızda da gördüğümüz, sağlıkta şiddet olaylarının yarıdan fazlasında Beyaz Kod bildirimi yapılmamaktadır. Sağlık çalışanları olarak bizler neredeyse her gün sözel şiddete maruz kalıyoruz ve bu kayıtlara girmemektedir.Sağlıkta şiddetle baş etmekte zorluk yaşadığımız, hatta nefes bile alamaz hale geldiğimiz herkes tarafından bilinip, kabul edilmesine rağmen; halen gerçek nedenler görmezden geliniyor ve bu nedenlere yönelik çözümlere yaklaşılmıyor.''BEYAZ KOD VERİLERİ BİZİMLE PAYLAŞILMALI''Sağlık Bakanlığı’nın uyarı ve çağrılara rağmen, sağlıkta şiddetle alakalı halen herhangi bir ciddi adım atmaması, Dr. Ersin Arslan’ın ölümünden sonra olduğu gibi, yeterli olmayan yasal düzenlemelerle yetinmesinin nedeninin, sağlıkta şiddetin sona erdirilmesine yönelik bir adım olmadığını, sistemi korumaya yönelik olduğunu biliyoruz. Üstelik Sağlık Bakanlığı, Beyaz Kod verilerini bizimle paylaşmaktan da kaçınıyor! Ancak biz, TTB olarak bu bilgileri sınırlı da olsa mahkeme kararıyla alabiliyoruz. Tüm bunlar, her geçen gün bizi çalışamaz hale getiren şiddetin çözümüne dönük etkin, sahici adımlar değildir. Kamu otoritesinin, ilgili meslek örgütü ve sendikalarla en küçük iş birliğinden dahi kaçınması da şiddeti bitirmeye yönelik ciddi bir irade olmadığının delili olarak karşımıza çıkmaktadır. Eğer yasa ve düzenleme önerilerimize kulak verilseydi; 2022 yılında Konya’da hastanede silahlı saldırı sonucu kaybettiğimiz Dr. Ekrem Karakaya ve daha birçok meslektaşımız şu an hayatta olabilirdi.İSTATİSTİKLER ORTADASağlıkta Dönüşüm Programı’yla birlikte hasta ve yakınlarının müşteri olarak görüldüğü ve sınırsızlık tanındığı, biz sağlık çalışanlarının ise gittikçe değersizleştirildiğimiz bir sistemde çalışmaktayız. Sağlıkta şiddet bizi tüketen bu sistemin, hastalarla ve kendi aramızda oluşan sağlıksız iletişimin bir parçası haline gelmiştir. Ancak bireyci, sermaye odaklı ve ölümcül bir rekabeti önümüze koyan sağlık sistemi sadece şiddet üretmiyor. Bu sistemde sağlık hizmetleri de niteliksizleşiyor ve sonucunda toplumun sağlığının daha da geriye gittiğini istatistikler bize gösteriyor.
Sağlıklı çalışma koşullarında, tükenmeden ve şiddet görmeden nitelikli sağlık hizmeti verebilmemiz için sağlık sisteminin daha eşitlikçi, toplumun sağlığını önceleyecek şekilde yeniden inşası zorunludur. Bunun dışında sağlıkta şiddet yasa teklifimiz kabul edilmeli, idarecilerin sorumluluğu göz ardı edilmemeli, çalışma ortamımızın düzenlenmesi için TTB olarak önerdiğimiz çözümler dikkate alınmalıdır. Bunlar aynı zamanda uluslararası kabul görmüş önlemlerdir. “ŞİDDET SONA ERSİN''Tabii ki toplumsal alanda büyüyen şiddet iklimi ve bizi birbirimize düşman ederek kazanç sağlamaya çalışan zihniyetin varlığında sağlık alanında şiddetin de var olacağını biliyoruz. Dolayısıyla şiddetle her alanda mücadele etmekten başka bir şansımızın olmadığı açıktır. Ancak mücadele, dayanışma ve örgütlülükle, “şiddet sona ersin” sloganının tüm dünyada yankılanmasıyla şiddetsiz bir yaşamı hep birlikte kurabiliriz.Sağlıkta şiddete karşı mücadele gününde sözümüzü yineliyoruz! Sağlıkta şiddet sona erene kadar mücadeleden vazgeçmeyeceğiz!”
Sağlıklı çalışma koşullarında, tükenmeden ve şiddet görmeden nitelikli sağlık hizmeti verebilmemiz için sağlık sisteminin daha eşitlikçi, toplumun sağlığını önceleyecek şekilde yeniden inşası zorunludur. Bunun dışında sağlıkta şiddet yasa teklifimiz kabul edilmeli, idarecilerin sorumluluğu göz ardı edilmemeli, çalışma ortamımızın düzenlenmesi için TTB olarak önerdiğimiz çözümler dikkate alınmalıdır. Bunlar aynı zamanda uluslararası kabul görmüş önlemlerdir. “ŞİDDET SONA ERSİN''Tabii ki toplumsal alanda büyüyen şiddet iklimi ve bizi birbirimize düşman ederek kazanç sağlamaya çalışan zihniyetin varlığında sağlık alanında şiddetin de var olacağını biliyoruz. Dolayısıyla şiddetle her alanda mücadele etmekten başka bir şansımızın olmadığı açıktır. Ancak mücadele, dayanışma ve örgütlülükle, “şiddet sona ersin” sloganının tüm dünyada yankılanmasıyla şiddetsiz bir yaşamı hep birlikte kurabiliriz.Sağlıkta şiddete karşı mücadele gününde sözümüzü yineliyoruz! Sağlıkta şiddet sona erene kadar mücadeleden vazgeçmeyeceğiz!”