TFF 3. Lig 3. Grupta şampiyonluk mücadelesi veren lider Karaköprü Belediyespor, kendi evinde Ağrı 1970’e diş geçiremedi. İlk yarısını 1-0 önde tamamladığı maçta üstünlüğünü koruyamayan temsilcimiz şampiyonluk yolunda 2 önemli puanı daha gerisinde bıraktı. Ligde yakaladığı rüzgar son haftalarda birdenbire tersine dönen Karaköprü’nün böylelikle en yakın rakibi Erba’yla puan farkı 6’ya düşmüş oldu.
Kendi seyircisi önünde beklenen, özlenen futbolunu bu maçta da yansıtamayan Karaköprü Belediyespor, kötü futboluna rağmen rakip kalecinin hatasını gafil avlayan Umut’la öne geçip devreyi üstün kapatan taraf olsa da üstünlük sadece tabeladaydı. O üstünlük de 77. Dakikada yediğimiz gole kadar sürdü zaten… özellikle son bölümlerde rakibin kaçırdığı pozisyonlar, bu vasat oyunumuzla aldığımız 1 puana şükür ettirdi.
Sen neymişsin be Raşit!
Maç boyunca takım olarak organizasyon problemi yaşamasından ötürü hatrı sayılır atağı bile olmadığından 1-1’le yetinmek zorunda kalan kırmızı siyahlı temsilcimizde gözler takımın beyni Muhammed Raşit Şahingöz’ü fazlasıyla aradı. Onun yokluğunda 10 numara pozisyonunda görev alan Yavuz Koç, oyunda kaldığı süre zarfında ekstra sorumluluktan kaçan, bölgesinin yanı sıra kanatlara kayarak oyuna dahil olmaktan uzak durmayı tercih eden futboluyla takımının yüküne yük ekledi. Raşit’in yokluğunda sorumluluk alıp top taşıyabilecek kimsenin olmayışı defansın ileriye uzun toplarla çıkma çabasına zemin hazırlamış oldu. Raşit’siz kurgulanan planın Yavuz’dan bekleneni alamayınca çökmesi işleri daha da zorlaştırdı. Planın çökmesiyle istemsiz ortaya çıkan defanstan şişirilen toplar, diğer orta saha ikilisi Fatih ve Metin’i de pasifize duruma getirdi. Karaköprü adına çöken orta sahayı rakip Ağrı mükemmel kullandı, ataklarını sıklaştırdı.
Dengeyi sağlamaya çalışayım derken…
Orta sahada kontrolü kaybettikten sonra Ağrı’nın topu ileriye taşımasına engel olmak için Besim Durmuş’un Halil Koçer hamlesi doğru olsa da Halil’in yaptığı hata skoru belirleyen golü yememize neden oldu. Ardından komple kontrolü kaybedip, kalemizde gördüğümüz ataklarda sadece gol olmaması için dua etmek zorunda kaldık. Edilen dualardan olsa gerek neyse ki 1 puan alabildik, çünkü özellikle ikinci yarı bireysel veya takım performansıyla bu puanı almak olacak iş değildi.
Şampiyonluk istiyorsak başımıza ağrılar girmeli, bu rahatlık kaos getiriyor!
Bunun iki göstergesi var;
Biri ilk devre o methiyeler dizdiğimiz puanlara ambargo koyan takım, bu maçta aldığı beraberlik dahil ikinci devre çıktığı 7 karşılaşmadan 2 galibiyet, 1 mağlubiyet 4 de beraberlik alarak kredisini tüketmeye başladı.
Ligin ilk devresini en yakın rakibine 11 puan fark atarak tamamlayan kırmızı siyahlıların oyun olarak eski halinden eser olmadığını görmek için müneccim olmaya gerek yok artık sonuçlara da yansıyor. Son haftalara yaklaşırken en yakın takipçimizle puan farkının erimesi bizim için tehlike çanlarını fazlasıyla şiddetli duyurmaya başlaması, 6 puan farka aldanmayıp şapkayı önümüze koyup düşünmenin zamanı gelip de çattığını gösteriyor.
Diğeri ise saha içinde işine odaklanamayan ekibin artık saha dışı olaylarla anılması. Bariz hakem hatalarından kaynaklı sertlik dozajının arttığı, sinirlerin gerildiği Ağrı maçının bitiş düdüğüyle birlikte ortalık ring alanına döndü. Yardımcı hocalar, kulüp idarecileri ve futbolcular arasında gerçekleştiren kavgayı emniyet ekipleri güç bela bitirdi. Yaşanan bu olay, sezon boyunca oynadığı futbol ve fair play örnekleriyle gündeme gelerek kamuoyunun takdirini toplayan Karaköprü Belediyespor’a kara leke olarak kalacak. Bunun yanında maratonun sonuna doğru giderken bu tür olaylarda alınacak cezalar sonucu yaşanacak oyuncu kayıpları gelecek haftalarda fazlasıyla ayağımıza dolanacak, akli selim davranıp kaostan beslenenlere mahal vermemeliyiz.
Acilen problemin kaynağını bulup, çözüm üretilmeli aksi durumda kesin gözüyle bakılan şampiyonluk Allah göstermesin elden gidebilir.