Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Urfa Milletvekili Ferit Şenşayar, TBMM Genel Kurulu’nda söz alarak, Suruç'ta 14 Haziran 2018 tarihinde AK Parti eski Milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın koruma ve akrabaları tarafından babası ve iki kardeşinin nasıl katledildiğini ve kendisinin nasıl yaralı kurtulduğunu anlattı.Annesi Emine Şenyaşar ile başlattığı adalet mücadelesinin kendisini TBMM'ye taşıdığını anımsatan Ferit Şenyaşar, karşılaştıkları adaletsizliği en sade şekliyle milletvekillerine ve halka anlatmaya devam edeceğini vurguladı. Şenyaşar, “5 yıl boyunca bu annenin adalet feryadı yankılandı, ama katliamı yapan iktidar partisinin bir milletvekili olduğu için adalet sağlanmadı” dedi. 'ALLAH ONLARA AYNISINI YAŞATSIN'AK Parti Giresun Milletvekili Nazım Elmas’ın “Diyarbakır annesi mi o?” şeklindeki sataşmasıyla sözü kesilen Şenyaşar, “Konuşacaksan gel, burada konuş. Sözümü kesme! Katliam yapanları koruma” diye cevap verdi.Şenyaşar, sözlerini şöyle sürdürdü:“30 yıldır Suruç merkezde bir iş yerimiz vardı. İş yerimiz vergi dairesine kayıtlı bir iş yeriydi -ben o dönem ücretli öğretmenlik yapıyordum- ve iş yerimiz 24 saat güvenlik kamerasıyla izlenmektedir. Eski vekiliniz, AK Parti'nin eski milletvekili iş yerimize giriyor ve saldırı emri vererek iş yerimizden ayrılıyor. Eski milletvekilinin arkasından gelen akrabaları ve yandaşları şu an iş yerindeki kamera görüntülerinde görüldüğü gibi silahını çıkarıp 20-30 kişiyle iş yerimize saldırıyor. Şurada, kasada bulunan kırmızı tişörtlü kişi benim ve olayda mucize eseri sağ olarak kurtuluyorum ve bu adalet mücadelemizi burada veriyoruz. İş yerimizde bu şekilde silahlı sopalı 20-30 kişiyle beraber saldırıyor ve iş yerimize bakan 5 kardeş olarak bize yapılan saldırıya karşı meşru müdafaa veriyoruz ve iş yerinde 4 kardeş, hepimiz ağır bir şekilde yaralanıyoruz. Yaralı insanlar nereye götürülür? Doğanın kanunu gereği hastaneye götürülür. Tedavi amaçlı bizi Suruç Devlet Hastanesine götürüyorlar ve ailemize karşı ikinci saldırı bir devlet hastanesinde meydana geliyor. İş yerinde vefat eden kardeşim iş yerindeki kamera kayıtlarına baktığımızda vücudunda… Ben adalet almak için… Bu acıları beş yıldır bize yaşatıyorsunuz ve bu katliamın arkasında duranlara, bu katliamı yapanları savunanlara da Allah aynısını yaşatsın diyorum. İş yerimizde kardeşime 3 el ateş ediyor ve sonra hastaneye kaldırılıyor ve hastanede vücudunda 17 tane mermi izi çıkıyor. Diğer kardeşim aynı şekilde katlediliyor hastane içinde.'KAMERA KAYITLARI DEVLETİN ARŞİVİNDE'Babam 60 yaş üstü olduğu için iş yerimize bakmıyor, olayı duyuyor ve devlet hastanesine gidiyor çocuklarının durumunu öğrenmek için, annemle birlikte, şu an ağıtlar yakan annemle beraber çocuklarının durumunu öğrenmek için devlet hastanesine gidiyor ve annemin gözü önünde babamı linç ederek katlediyorlar hastanenin içinde; babamda kurşun yarası yok, tamamıyla linç ederek katlediyorlar. Hastane katliam davası dört buçuk yıl gizli kalıyor. Peki, hastanenin içindeki güvenlik kameraları, hep soracaksınız değil mi güvenlik kameraları nerede? Yani bir devlet hastanesinde, yüzlerce polisin, tanığın olduğu bir yerde hastanenin güvenlik kamera kayıtları çalınır mı? Buna kimse inanmıyor ve bu hastane güvenlik kamera kayıtlarının devlet arşivinde olduğunu biliyoruz, şu an savcılığa verilmese de bu iktidar değiştiğinde o kamera kayıtları ortaya çıkacaktır.'FAKIBABA DA OLAYIN TANIĞIDIR'Evet, ben, burada, hastaneyle ilgili bir katliam anlattım. Olayın bir tarafıyım ve mucize eseri olarak ben kurtuluyorum, benim söylediklerime inanmayabilirsiniz. Burada hastane katliamıyla ilgili bazı tanıkların da ifadelerini anlatacağım. Hastane katliamının tanığı dönemin Şanlıurfa Valisi Abdullah Erin’dir. Eğer ben hastaneden sağ kurtulmuşsam Valinin sayesindedir, Allah’ın takdiridir. Vali feryat ediyor, olayı önlemeye çalışıyor ama etkisiz kalıyor. Sonrasında görüştüğümüzde Vali'nin bana söylediği cümle; ‘Ben elimden gelen her şeyi yaptım, göğsümü size siper yaptım ancak sizi kurtarabildim’ oldu. Olayın tanığı dönemin Tarım Bakanı Fakıbaba’dır. ‘Bu adaleti sağlayın’ şeklinde Cumhurbaşkanıyla görüştü, bu adalet sağlanmadığı için şu an İYİ Parti’ye geçti. Olayın tanığı dönemin Urfa Emniyet Müdürüdür, olayın tanığı hastane katliamının tanığı dönemin Kaymakamı Kenan Aktaş’tır.''
