Urfa'da ÖMK'ya karşı ortak eylem

 

Şanlıurfa’da eğitimciler Öğretmenlik Meslek Kanunu’na ilişkin ses yükseltti. 

Eğitim İş, Eğitim Sen, Hürriyetçi Eğitim Sen, Anadolu Eğitim Sen, Teç Sen ve Öğretmenler Sendikası ve Özgür Eğitim Sen’liler, Şanlıurfa İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde toplanıp basın açıklaması yaptı.

Hürriyetçi Eğitim Sen Şube Başkanı Mehmet Canbeyli, ‘Haklarımızı ve taleplerimizi içermeyen ‘Öğretmenlik Mesleği Kanunu’nu kabul etmiyoruz’ yazılı pankartın önünde yaptığı basın açıklamasında, öğretmenlerin taleplerini dile getirdi.

Canbeyli, şunları kaydetti:

''Bugün burada toplanmamıza neden olan, Öğretmenlik Meslek Kanunu, uzun zamandır eğitimin, eğitimcinin ve kamuoyunun gündemini meşgul etmektedir.

Kanun teklifinin içeriğine baktığımızda, olumlu diyebileceğimiz sadece, iki husus dikkati çekmektedir. Bunlardan bir tanesi; öğretmenlerimiz için uzman ve başöğretmenlik hakkının elde edilmesi ve buna bağlı ücret artışı; bir diğeri ise eğitimde şiddet olaylarının, önüne geçmek için yapılan düzenlemelerdir...

Kanun teklifinin geri kalan kısmı ise, bir meslek kanunundan çok uzak, adına olsa olsa disiplin kanunu diyebileceğimiz bir şekle büründürülmüştür.

Öğretmenlerimiz açısından, bir disiplin kanunundan öteye geçemeyecek düzenleme, eğitim çalışanlarının geneli için ise; özünde ölü doğmuş, yok hükmünde bir kanun teklifidir.

Çünkü eğitim öğretim faaliyeti; Daire Başkanlarını, İl/İlçe Müdürlerini, Müfettişleri, Şube Müdürlerini, Şefleri, Memurları, Teknisyenleri, Mühendisleri, Mimarları, Aşçıları, Şoförleri.. yani Genel Müdürü’nden hizmetlisine kadar tüm eğitim çalışanlarını içerisinde barındıran büyük bir organizasyondur.

Bu kanun teklifiyle; eğitim öğretim organizasyonunun içerisinde, hayati görevler üstlenen eğitim çalışanları yok sayılmıştır.

Yine bu kanun teklifiyle eğitim çalışanlarının atama ve yer değiştirmeleri, görevde yükselmeleri, özlük hakları, emeklilik dönemleri görmezden gelinmiş, mülakat sistemi kökleştirilmiştir.

Sözleşmeli istihdam aynı şekilde korunmuş, ne ücretli ne de sözleşmeli olarak görev yapan eğitim çalışanlarının esamesi dahi okunmamıştır.

Bize göre bu kanun teklifi ile düğme en baştan yanlış iliklenmiştir. Önce; yanlış iliklenmiş düğmeyi çözerek işe başlanmalıdır.

Bunun için; Öğretmenlik Meslek Kanunu; Tüm Eğitim Çalışanlarını İçine Alacak Şekilde Genişletilmeli, Eğitim Çalışanları Meslek Kanunu Şeklinde Yeniden Düzenlenmelidir.

Bu düzenlemenin içeriğinde ise mutlaka şu hususlara yer verilmelidir;Ücretli, Sözleşmeli, Geçici istihdam şekillerinden vazgeçilmeli, tüm eğitim çalışanları kadrolu, güvenceli bir şekilde istihdam edilmelidir.

Göreve başlama ve yükselmelerde mülakat siteminden vazgeçilmelidir.

Çalışma Güçlüğü çekilen hizmet bölgelerinde görev yapan eğitim çalışanlarının tümüne “Hizmet Güçlüğü Tazminatı” verilmelidir.

Ek Ders Ücretleri “Ek Görev Ücreti” şeklinde değiştirilmeli, fazladan yapılan mesai, ek ders v.b. çalışmalar karşılığında tüm eğitim çalışanlarına bu ücret ödenmelidir. Ücretin miktarı ise bugün için ödenen ek ders ücretinin %100 fazlası şeklinde belirlenmelidir.

Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Sınavları Yönetmelik ile Belirtilmiş Tarihlerde, Düzenli Olarak Gerçekleştirilmelidir.

Eğitim fakültesi mezunu olup, öğretmenlik harici kadrolarda görev yapan eğitim çalışanlarının sınıflarına ve öğrencilerine kavuşmaları için; unvan değişikliği sınavına tabi kadroların arasına “Öğretmen” ibaresi eklenmelidir.

Her eğitim öğretim yılı başında verilen öğretim yılına hazırlık ödeneği bir maaş tutarında tüm eğitim çalışanlarına verilmelidir.

Öğretmenlerimizi uzman-başöğretmen diye ayırmaya gerek yoktur. Bu konuda unvanlara gerek duyulmaksızın çalışılan süre kıstas alınmalıdır.

Öğretmenlikte 5 yılı dolduranlar uzmanlık, 10 yılı dolduranlar ise başöğretmenlik için öngörülen şu anki tazminatlardan yararlanmalıdır. Ve mevcut tazminatın adı “Eğitime Hizmet Tazminatı” olarak yeniden belirlenmelidir.

Ayrıca; Eğitime Hizmet Tazminatı unvana bağlı olunmaksızın 5 yıl ve 10 yıl hizmet süresine bağlı olarak tüm eğitim çalışanlarına da ödenmelidir.24 Kasım’da tüm eğitim çalışanlarına bir maaş ikramiye verilmelidir.

Bugün ilçe müdürlerimiz, şube müdürlerimiz, müfettişlerimiz amiri konumunda oldukları okul müdür ve müdür yardımcılarından, hatta bazı öğretmenlerimizden daha az ücret alır durumdadırlar.  Verilen sorumluluk, görevin gerektirdiği ast/üst ilişkisi ile örtüşmeyen bu ücret adaletsizliği mutlak suretle düzeltilmelidir.

Bunun için; İl Milli Eğitim Müdürü, İl Müdür Yardımcısı, İlçe Milli Eğitim Müdürü, Şube Müdürü, Müfettiş, Şef ve bunlar gibi uzmanlık gerektiren yönetici kadrolarında görev yapan eğitim çalışanlarına, kanun ile ihdas edilecek “Eğitime Hizmet Tazminatı” %100 ile %150 oranı arasında artırımlı bir şekilde ödenmelidir.''