6 Şubat 2023 günü meydana gelen deprem sonrasında hasar alan çok sayıda bina hala Şanlıurfa Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünden yıkım sırası bekliyor. CHP Haliliye İlçe Başkanı Mehtap Rastgeldi Sakacı, Yunus Emre Mahallesinde ağır hasar aldığı içi boşaltılan ancak altında hala işyerlerinin faaliyet gösterdiği fotoğrafı paylaşarak, ‹Neresinden tutarsanız elinizde kalıyor. Denetim liyakatinin en trajikomik hali! Takdiri kamuoyuna bırakıyorum› ifadelerini kullandı.Yakınındaki binanın yıkımı sırasındaağır hasar alan Atatürk Bulvarındaki Cevheri apartmanı bunlar arasında bulunuyor. Yıkım için hukuki sürecin tamamlanması bekleniyorİLİMİZDE 900'E YAKIN AĞIR VE ORTA HASARLI BİNA VARİlimizde ağır ve orta hasarlı oldukları belirlenen konut sayısı 16 bin 977 ve hasarlı toplam bölüm ise 20 bin 596. Deprem sonrası ilimizde hasarlı 8 bin 250 binadan
7 bin 350'sinin yıkımı gerçekleştirildi. Geriye kalan ağır ve orta hasarlı binalarla ilgili süreç devam ediyor. Bazı binaların hak sahipleri tarafından açılan davalar nedeniyle yıkılamadığı bildiriliyor. 6 Şubat depreminin hemen ardından il genelinde toplamda 113 çadır alanı oluşturuldu ve buralarda 3 bin 367 çadır kuruldu, 29 Bin 810 vatandaşın barınması sağlandı, Devamında iki konteyner kent oluşturuldu, 243 kişi buralarda barınıyor. Kırsalda ise 4 bin 6 konteyner vatandaşlara teslim edildi ve 20 bin üzerinde vatandaş bu alanlarda kalıyor. YA GÜÇLENDİRME YA DA TOKİ'DEN EV...Şanlıurfa'da orta hasarlı binalarla ilgili süreçte devam ediyor. İnşaat Mühendislerinden Mahmut Kaplan, hak sahiplerinin güçlendirme konusunda yaşadıkları sıkıntılara ilişkin şu yorumu yaptı:‹Destek paketinde binada oturanlara ‘Yüzde 50+1 imza topla, git müteahhit ile anlaş, ben sana daire başı 500 bin TL’ye kadar hibe, 500 bin TL de kredi veriyorum. Hepsini vermiyorum. Yüzde 50’sini ben veririm, yüzde 50’sini de sen ver. Eğer sen güçlendirme yapmak istemezsen TOKİ’nin yaptığı deprem konutlarından ev almak istersen maliyetin yüzde 40’ı bana ait yüzde 60’ı sana ait’ diyorlar. Eğer bir bina yıkılırsa, imar affından alınan ruhsat geçersizdir’ deniliyor. Yani imar affında alınan ruhsatın herhangi bir hak sahipliği yönünden geçerliliği yok.Öte yandan Kentsel dönüşümle ilgili son çıkan yasa bir çok mağduriyeti beraberinde getiriyor. Bu yasayla ‘ben istediğim zaman evini kamulaştırırım, yıkarım, sen de buna bir şey diyemezsin. Ben sana parasını veririm. Sadece itiraz edebileceğin şey parası olur. Onun için gider dava açarsın. Davayı kazanırsan alacağı,n paranın limiti yükselir, kazanamazsan aynı kalır’ deniliyor. Yani ‘dava aç, git inşaatı durdur’ demiyor. ‘Ben istersem buraya el koyabilirim’ diyor. Bu ciddi bir sıkıntı››
7 bin 350'sinin yıkımı gerçekleştirildi. Geriye kalan ağır ve orta hasarlı binalarla ilgili süreç devam ediyor. Bazı binaların hak sahipleri tarafından açılan davalar nedeniyle yıkılamadığı bildiriliyor. 6 Şubat depreminin hemen ardından il genelinde toplamda 113 çadır alanı oluşturuldu ve buralarda 3 bin 367 çadır kuruldu, 29 Bin 810 vatandaşın barınması sağlandı, Devamında iki konteyner kent oluşturuldu, 243 kişi buralarda barınıyor. Kırsalda ise 4 bin 6 konteyner vatandaşlara teslim edildi ve 20 bin üzerinde vatandaş bu alanlarda kalıyor. YA GÜÇLENDİRME YA DA TOKİ'DEN EV...Şanlıurfa'da orta hasarlı binalarla ilgili süreçte devam ediyor. İnşaat Mühendislerinden Mahmut Kaplan, hak sahiplerinin güçlendirme konusunda yaşadıkları sıkıntılara ilişkin şu yorumu yaptı:‹Destek paketinde binada oturanlara ‘Yüzde 50+1 imza topla, git müteahhit ile anlaş, ben sana daire başı 500 bin TL’ye kadar hibe, 500 bin TL de kredi veriyorum. Hepsini vermiyorum. Yüzde 50’sini ben veririm, yüzde 50’sini de sen ver. Eğer sen güçlendirme yapmak istemezsen TOKİ’nin yaptığı deprem konutlarından ev almak istersen maliyetin yüzde 40’ı bana ait yüzde 60’ı sana ait’ diyorlar. Eğer bir bina yıkılırsa, imar affından alınan ruhsat geçersizdir’ deniliyor. Yani imar affında alınan ruhsatın herhangi bir hak sahipliği yönünden geçerliliği yok.Öte yandan Kentsel dönüşümle ilgili son çıkan yasa bir çok mağduriyeti beraberinde getiriyor. Bu yasayla ‘ben istediğim zaman evini kamulaştırırım, yıkarım, sen de buna bir şey diyemezsin. Ben sana parasını veririm. Sadece itiraz edebileceğin şey parası olur. Onun için gider dava açarsın. Davayı kazanırsan alacağı,n paranın limiti yükselir, kazanamazsan aynı kalır’ deniliyor. Yani ‘dava aç, git inşaatı durdur’ demiyor. ‘Ben istersem buraya el koyabilirim’ diyor. Bu ciddi bir sıkıntı››