Şanlıurfa Güzel Sanatlar Galerisi Müdürlüğü ve Şanlıurfa İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü görevi sırasında kentte Kültür ve Sanatın gelişmesine büyük katkıları olan Nevin Güllüoğlu'nun sanat camiasını yasa boğdu. Nevin Güllüoğlu'nun cenazesi bugün öğle namazını müteakiben Nebi Efendi Camisinden alınarak Bediüzzaman aile mezarlığına defnedilecek. Sosyal medyada çok sayıda başsağlığı mesajı paylaşıldı. Urfa Valiliği ve Büyükşehir Belediyesinden bu anlamda bir mesaj paylaşılmaması yadırgandı. Nevin Güllüoğlu'nun hayatını, yaptıklarını anlatan çok sayıda yorum paylaşıldı. Abdullah Elçi: 1987'lerden 2000'lere kadar Güzel Sanatlar Galerisi Müdireliği yapan, kısa bir dönem il Kültür Müdürlüğü görevinde bulunan Nevin Güllüoğlu, özellikle de Vali Ziyaettin Akbulut, Vali Yardımcısı Hasan Duruer ikilisi zamanında yüzlerce etkinliğe imza attı. Urfa da, Urfa dışında yüzlerce sergiye, önayak oldu. Aralıksız olarak süren kurslara imza attı, şehrin Kültür Sanat hayatında yer edinmiş müstesna bir Kültür sanat insanıdır. O dur durak bilmez enerjisi ile her hafta ulusal baz da sergiler açan, sergiler açarken adeta sevinçten uçan biriydi. Urfalı sanatçıların sergilerini Türkiye'nin her yerine gönderen, kargo parasından tutunda, sergi salonun ayarlanması hatta kokteyle kadar katkı sağlayan biriydi. O dönemin Urfa'sında Kültür Sanatın tavan yaptığı bir dönemdi. Güzel Sanatlar galerisi hepimizin evi olmuştu.. İşte o... bize o rahatlığı sağlayan kişinin adıydı! Her yere koşturan, çabalayan, didinen bir kültür sanat elçisiydi Urfa için! Zoru seven, bir işi yapmaya kalktığında, peşini asla bırakmayan, gücünü aştığında, Vali beyden tutunda Belediye Başkanına hatta partili partisiz milletvekillerine kadar ulaşan, onlardan yardım isteyen gerçek bir memleket sevdalısıydı o... Öyle şimdikiler gibi helyum gazıyla şişirilmiş, çocukların eline verilen bıraktığında havalar uçan bir egosu da yoktu! Urfa'da her aile çoluk çocuğunu, genç oğlunu, genç kızını, hatta yaşlısını gönül rahatlığıyla getirir kursa yazdırır, kendisine teslim ederdi; 'Eti senin kemiği benim...' der güvenirdi... Müdireden ziyade Güzel Sanatlar Galerisinin her şey idi o... Yeri geldiğinde temizlikçisi, yeri geldiğinde evrakçısı, yeri geldiğinde çaycısı yeri geldiğinde şefkatli annesiydi çocukların... Bizim kuşak öncesi - sonrası herkeslerin mutlaka yolu şehir Merkezinde PTT nin yanında bulunan bu Güzelim Sanatlar Galerisine mutlaka bir defa da olsa düşmüştür. Orası hayat ve sanat mektebiydi. Resim kursundan, Heykel atölyesinden, Makrome kursundan, Hat kursundan, Ebru kursundan, Seramik kursundan tutun da aklınıza gelebilecek her türlü kursu açan kişidir Nevin Hanım... Kurs için fellik fellik hoca arayan, mutlaka bulan, yeri geldiğinde hocaya yalvaran, yeri geldiğinde rica eden, gücü yettiğine emreden, Kurs hocasının aracı yoksa, kurumun aracıyla onu olduğu yerden alan / aldıran, son derece azimli toplum nezdinde muteber bir hanımefendiydi... Bugün Harran Üniversitesi ve başka Üniversitelerde Resim iş Bölümünde Hoca olanların bir çoğunun hocasıdır... Öğrencileri için gerektiğinde jüriye ricada bulunan; ''Yeter ki benim memleketimin evlatları da Hacatepe de Gazi Universitesinde Marmara Üniversitesinde resim okusun'' diyen kadının adıdır Nevin Güllüoğlu! Sanatı sevmemizde icra etmemizde Hepimizin üzerinde çok büyük emekleri vardır. Fikret Otyam sergisinden tutunda, Ahmet Arifin oğlu Heykeltraş Filinta'ya kadar Galeri de sergiler açan, açtıran, önayak olan teşvik eden, oranın müzeye dönüşmesinde, bireysel gayret ve çabaları bizzat olan kişinin adıdır Nevin Güllüoğlu... Sanatın bu şehirde sevilmesi, onun özel gayret ve çabaları sayesinde olmuştur, ortam bulmuştur. Yanında ki hizmetlisinden tutunda, çaycısına kadar, kim ve kimler varsa sanata yönlendirmiş, sanatı onlara sevdirmiş bu bile tek başına ne kadar takdire şayandır. Orada çalışanlara; Resim hat yapmaları için özendiren, teşvik eden bu sayede onlara sergi ve sergiler açan biridir Nevin Güllüoğlu Hanımefendi... Urfa'da Kültür Sanatın güncesinde, öncesinde, sonrasında, hiç böylesine bir Kültür sanat hamlesi olmamıştır bu şehirde... Odası her zaman açıktı, isteyen, istediği zamanda, kapısını çalmadan içeriye dalardı, derdini anlatırdı çünkü o kapısını hiç bir zaman örtmezdi, kapısı sonuna kadar herkeslere açıktı. Bu sanat mektebinden ne sanatçılar yetişti inanın saymakla bitmez! O hiç bir zaman çalıştığı yeri kendine basamak yapmadı. Hele enaniyeti hiç yoktu, ben ve benlik egosundan yoksundu en azından ben görmedim, gören varsa söylesin sonuçta insanoğlu hata yapar yapması lazım, beşer ve şaşar... Zor zamanlarında, o kötü hastalığında bile işini aksatmayan, mesai mefhumu olmayan biriydi. Günümüzde bir çok akademisyen buradan geçmiş, buranın suyunu içmiştir. Ben de burada kısa bir zaman aralığında resim ve fotoğraf kurslarına katıldım, yıllar içinde burası benim evim gibi oldu... Bir çok fotoğraf sergimin dışarıda açılmasına önayak oldu vesile oldu onu her zaman gıyabında güzellikle yad ediyorum. Ne yazık ki günümüzde adı sanı yok gibi... Ne kültür sanatta ne de Urfa'nın meşhurları... diye avurtlarını şişirip yazanların çizenlerin yanında... Güzel sanatlar kapanana kadar da şevki hiç kırılmadı sağlık sorunlarından dolayı mecburiyetten emekliye ayrıldı. Kitap yazmış bir de dostları imza günü düzenlemişti 2005'te. İşte bu fotoğrafını o zaman çekmiştim. Bu şehirde değerler unutulmayacaksa hiç biri unutulmasın! Sahibi olanlara ayrı muamele olmayana ayrı muamele olmasın bu şehirde! Çalıp söyleyene ayrı, yazana çizene, gerçek manada eser verene, üretene ayrı muamele edilmesin bu şehirde! Yeni kuşaklara Urfa tanıtılacaksa, ayrısı - gayrısı olmasın bu şehrin! Kimine geceler tertiplenirken, kimilerine gündüz yolda giderken, tanınmamazlıktan gelinmesin bu şehirde! Mezarı başında sene-i devriye ile anılanlarla ev de hasta yatağında olan yazar çizer de unutulmasın bu şehirde! Ancak bu şekilde şehir gerçek manada şehir olur, eşit olur, eşitlikçi olur medeni olur gelişir büyür bir yerlere gelir...' Cevahir Asuman Yazmacı: Kıymetlim, güzel ablam, ressam Nevin Güllüoğlu’nun aramızdan ayrılmasının derin üzüntüsünü yaşıyorum. Nevin ablamla kan bağımız yoktu belki ama sımsıkı bir can bağımız vardı. Şanlıurfa’nın aydınlık yüzü, çölde bir vaha’ydı, Rabbi’ne kavuştu. Rabbim merhameti ile sarıp sarmalasın, mekanı cennet olsun inşallah. Kıymetli ailesine başsağlığı ve sabır diliyorum. Münevver Yaman: 1977-1980 yılları arasında Urfa Kız Meslek Lisesi'nde Resim öğretmenimizdi.Son derece kibar, naif, iletişimi güçlü, sevecen muhteşem bir öğretmendi. Birçok öğrencinin idolu oldu o yıllarda. Mekanı cennet olsun, ışıklarda uyusun, yattığı yer incitmesin...Hepimizin başı sağolsun. İbrahim Dülger: Resim öğretmeni olarak merkez Ortaokulunda çalışırken, en büyük idealim Eski bir Urfa evini sanat ve kültür yapılan ortama çevirmektir derdi. Bu hayalini kişisel çabalarıyla gerçekleştirdi Olusturduğu Güzel Sanatlar Galerisi çok sayıda insana dokundu, Evinden daha çok vakit gecirdigi Galeride Güzel Ganatlar Müzesi oluşturdu. Yarışmalar sergiler, kursların açıldığı bu mekanın odaları ve eyvanları kursiyerler ve ziyaretçilerle dolardı. Şehrin, atan bir can damariydı sanki yapı. Anlayış ve bakış açısı değişince bina bir başka kuruma verildi mekan yokmuş gibi Değişen anlayış Urfa'da gonüllülük esasıyla çalışıp üreten, neredeyse tek mekanını da yok etmiştı. Ruhu şad olsun
Kültür & Sanat
Yayınlanma: 23 Eylül 2024 - 12:10
IŞIKLAR YOLDAŞIN OLSUN
Şanlıurfa'da DGS Galerisi ve İl Kültür ve Turizm Müdiresi olarak kentte sanatsal faaliyetlerin gelişmesi adına unutulmaz hizmetlerde bulunan Nevin Güllüoğlu'nun amansız bir hastalığa yenik düşüp vefat etmesi üzüntü yarattı. Sosyal medyada bu anlamda çok sayıda yorum paylaşıldı.
Kültür & Sanat
23 Eylül 2024 - 12:10