Eğitimdeki sorunları ve çözüm önerilerini sıralayan Coşkun, şunları söyledi:”Eğitimde ortaya konulan hedefleri gerçekleştirmek için sağlam adımlar atmasının yanı sıra, köklü sorunlara kalıcı çözümler getirmesi gereken Millî Eğitim Bakanlığı’nın bu süreçte her anlamda sürdürülebilir politikalar benimsemesi, belirleyeceği politikalar öncesinde eğitimin paydaşlarıyla istişare etmesi, sorunların çözümü için önemli ve gereklidir.
Öğretmen atama ve yer değiştirme süreci tutarlı ve sürdürülebilir olmalıdır
Kadrolu ya da sözleşmeli ayrımı yapılmaksızın öğretmenlerin yer değişikliği taleplerinin karşılanması ile öğretmen açığının kapatılması ve bölgesel farklılıkların giderilmesi hedeflerinin bir arada yürütülmesinin zorluğu açıktır. Ancak bakanlığın, anayasal hak olan mazerete bağlı yer değişiklikleri ve isteğe bağlı yer değişikliği ile yaşa ve tecrübeye dayalı bölgeler arası adil bir öğretmen istihdamını bir arada yürütmesi gerekmektedir. Bakanlık, teşvik edici uygulamalarla norm kadro esaslarının bölge/okul bazlı esnek hâle getirilmesi, kariyer basamaklarında pozitif ayrımcılık gibi uygulamaları bir arada yürütmek suretiyle esnek çözümler geliştirmelidir.
Öğretmenlerin bölgeler arası adaletsiz dağılımı eğitimde eşitsizliğe sebep olmaktadır
Sözleşmeli öğretmenlik son bulmalı, kadroya geçiş düzenlemesinin belirsiz sonuçları giderilmelidir. Sözleşmeli personelin kadroya geçirilmesine dair Ocak 2023 tarihli 7433 sayılı Kanun, sözleşmeli personel istihdamının kamu personel sistemi içinde ve kamuoyunda benimsenmediğini ve kabul edilemeyeceğini bir kez daha göstermiştir. İş güvencesini esas hedef olarak gören bir toplumsal zeminde sözleşmeli personel istihdamı türünden iş ve çalışma ilişkilerinin uzun ömürlü olmayacağı gerçeği ortadadır. Son dönem ataması yapılan ve 1 Eylül itibarıyla göreve başlayan sözleşmeli öğretmenler de kadroya geçirilmelidir.
Türkiye Yüzyılı’na yakışır sayıda öğretmen ataması yapılmalıdır
Eğitimin niteliğinin artırılması, okullar/bölgeler arasındaki nitelik farkının kapatılması, okullarda boş ders kalmamasına ve sınıflarda sadece kadrolu öğretmenlerin bulunmasına bağlıdır. Ülkemizin tarihinde tek seferde yapılan en yüksek atamayla göreve başlayan 45 bin öğretmen atamasını önemli buluyor, yeni göreve başlayan öğretmenlerimize başarılar diliyoruz. Eğitimde fırsat ve imkân eşitliği vurgusunun yapıldığı bir zeminde, öğretmen açığını kapatmaya yönelik nitelikli politikalar yürürlüğe konulmalı, okul ve bölgeler arasındaki nitelik farkı giderilmeli, öğretmen açığı tamamen kapatılmalıdır. Bunun için Türkiye Yüzyılı’na yakışır bir sayıda öğretmen ataması yapılmalıdır.
Mülakatla öğretmen atama yöntemi terk edilmelidir
Sözleşmeli öğretmenlik uygulamasıyla öğretmen istihdamı süreçlerine sözlü sınav aşamasının dâhil edilmesi çerçevesinde adayların kazanma ya da kaybetme nedeninin objektif bir şekilde izah edilememesi, yıllarca emek vererek okumuş ve birçok yazılı sınavdan geçmiş öğretmen adaylarının farklı komisyonlarca mülakatla elenmesi adalet duygusunun zedelenmesine neden olmaktadır.
Eğitimcilere şiddete karşı yasal düzenleme şarttır
Eğitim-öğretim hizmeti esnasında veya verilen eğitim öğretim hizmetinden kaynaklanan nedenlerle eğitim çalışanlarına karşı cebir, şiddet veya tehdit kullanan kişilere caydırıcı cezalar verilmelidir. Eğitim kurumlarında görev yapan personele karşı görevleri sırasında veya görevleri dolayısıyla işlenen kasten yaralama suçunun tutuklama nedeni varsayılan suçlardan sayılması ve eğitim çalışanlarına karşı işlenen suçlar sebebiyle ceza hukuku kapsamında yürütülmekte olan işlemlerde ve davalarda personelin talebi üzerine bakanlığın hukukî yardımda bulunması noktasında düzenleme yapılmalıdır.
Depremin eğitim sisteminde açtığı yaralar hızla sarılmalıdır
Şubat 2023’te gerçekleşen depremler yaygın bir yıkım ve can kaybına yol açmıştır. Eğitim kurumları depremden etkilenme derecesi diğer yapılara nazaran daha düşük olsa da bir bütün olarak şehirlerin altyapısının ve fiziki kapasitesinin yıkıma uğramış olması eğitim-öğretimi olumsuz etkilemektedir. Eğitim çalışanları arasında yaşanan can kayıpları, yaralanmalar, psikolojik çöküş, konut ihtiyacı, hayat kalitesinin bozulması ve zorunlu yer değişikliği gibi etmenler, eğitim-öğretim üzerindeki olumsuz etkilerini hâlâ hissettirmektedir.
Eğitim kurumlarının temizlik ve güvenlik sorunlarına kalıcı çözümler üretilmelidir
Millî Eğitim Bakanlığı kadrolarında Genel İdare Hizmetleri Sınıfı, Teknik Hizmetler Sınıfı, Yardımcı Hizmetler Sınıfı çalışanlarının da eğitim öğretim hizmetinin aksamadan en etkin şekilde yürütülmesi için emek sarf ettiği gerçeği unutulmamalı ve çalışma şartları iyileştirilmelidir. Görevde yükselme ve ünvan değişikliği sınavları belli bir takvim dâhilinde düzenli olarak yapılmalıdır.
Eğitim kurumlarının temizlik ve güvenlik sorunlarına kalıcı çözümler üretilmeli, personel ihtiyacı tamamen karşılanmalıdır. Okulların kendi kullanımına sunulmuş yeterli ödenekleri olmadığından zorunluluk arz eden mal ve hizmet alımları gerçekleştirilememektedir. Bu nedenle, okul bazlı ödenek tahsisi yapılarak personel dışı cari harcamaların yönetilmesi için ödeneklerin doğrudan okul idareleri tarafından kullanılması sağlanmalıdır.
Ders çizelgelerinde yapılan değişikliğin uygulaması ertelenmelidir
Millî Eğitim Bakanlığı’nın, okulların açılmasına az bir süre kala eğitim kurumlarının haftalık ders çizelgelerinde değişiklik yapması ve bu değişikliğin 2023-2024 eğitim-öğretim yılında uygulamaya konulması beraberinde birçok sorun getireceği açıktır. Ağustos 2023 Ek Tebliğler Dergisi’nde yayımlanan değişiklikle haftalık ders çizelgeleri değiştirilmiş, seçmeli dersler üç ana grup altında düzenlenerek yeni dersler ihdas edilmiş, söz konusu derslerin 2023-2024 eğitim-öğretim yılından itibaren uygulanması kararı alınmıştır.
Olumlu ve çözüm odaklı adımların atılmasına devam edilmelidir
Eş durumu ve yer değişikliği gibi konularda önemli eksikleri olmakla birlikte sözleşmeli öğretmenlerin kadroya geçirilmesini yerinde ve değerli bir karar olarak değerlendiriyoruz. Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun çıkarılması ve 3600 ek gösterge düzenlemesi de beklenti ve sorunları çözen tarihî adımlardır. Kariyer basamakları düzenlemesiyle uzman ve başöğretmen ünvanlarının verilmesini ve beraberinde gelen ücret artışlarını, aday öğretmenlik sürecinin aday öğretmenlerde oluşturduğu gereksiz yük ve stresten arındırılmasını, mazerete dayalı yer değişikliği taleplerini karşılamak için defaatle işletilen başvuru süreçlerini, ÇEDES gibi çevre ve değer bilincini geliştirmeye yönelik projeleri olumlu buluyoruz.”
